MÜNŞEAT -Önsöz / Bayramlık- Salih Mirzabeyoğlu TAKDİM "Münşeat”, mektublar ve nesir yazılar demek... Benim kullandığım mânâ ise, eserin muhtevasında da görüleceği üzere, lûgat karşılığı değil de, iştikakları çerçevesinde anlaşılması gereken, onlardan yön alır ve onlara can verir, kendi muhtevasını temin edici bir kavram, bir ıstılahî mânâ... Hususen bir tarz, bir usul ismi; icâdımın ismi! · İflak, “şiir okurken fesahat üzere olmak, kelime ve mânâ icâd etmek” demek; uydurma değil, icâd. “Kelime”, lûgattan mefhuma, mevhumdan kavrama, kategoriden sistem anlamlarına kadar, ister isim, ister sıfat, ister fiil, ister zarf vesaire şeklinde, isterse kendine âit ilimlere mevzu olsun, kendini empoze eden ihtiyaçlara nisbetle icâda mevzudur; keza usul, üslûb ve tarza isim olurken de! · "Münşeat”, muhtevası nesir tarzında ele alınmış bir eser değil, bir edebiyat nevi olarak kendini unsurlarıyla tanıtan “şiir” olmadığı gibi, aynı şekilde bilinen “mensur şiir” de değil. Onu “not defteri” kabilinden karalamalardan ayıran husus da, keyfiyet cihetinden karalama olmayan muhtevası ve mücerret şiiriyet belirten edası. · Münşeat, “münşee” kelimesinin çoğulu; “münşee” ise, müsvedde yazılan kâğıt ve “yelkeni çekilmiş gemi” anlamına geliyor. “Şi’r”den “şi’ra”ya kadar olan kelimelere bakmak gerek. · Şi’r: Şiir. Anlamak, idrak... Şir: Aslan. Süt... Şira’: Yelken. Gemi yelkeni... Şira: Satın alma, satın alınma... Şir’a: Şeria. Bir ırmak veya herhangi bir su menbaından su içmek veya almak için girilen yol. · Gemi yelkeni: Yerden bir şey toplamak. Yaşlı olmak. Kadr ve mertebesi büyük olmak. Celil, büyük, ulu. Parlak, açık, zâhir... Suya varacak yol: Her nesnenin muazzamı. Cemaat. Taşkın sel suyu. Taşkın, coşkun. Mürid. Kâr, fayda. Rengi kara olan şeyler. Kust otu. Sevdalar. Baş ağrısı. Rahatsız etme, sıkıntı verme. · Müna: Suya giden yol. Birinin yerine kaim-i makam olmak. Arzular. Mekke’de hacıların Kurban Bayramı’nda kurban kestikleri ve şeytan taşladıkları yer. · "Su, ışık, nur” gibi iştikak ilgisi yanında, “Kur’ân zatiyeti bakımından nurdur, bu bakımdan kendini idrak etmez; Allah nuru kime verdiyse, Kur’ân’ı da ona vermiştir” meselesi gözönünde tutulursa, Allah’ın muradı olan hakikate nisbetle “bilgi” ve “gerçek”in onun görünümleri olması, uygunlukça, “yol”a ruhça katılmak ve hakikî muhteva demektir ki, bizzat hakikat olur; hakikatten. İşte “şiir idraki”ne misâl bir yerde, o heyet-i mecmuadan olarak, “Münşeat”; eserin ismi, mânâsı ve usul belirtişiyle bu. · "Önsöz", takdim; şimdi “Münşeat”ın 1. Levha muhtevasını gösteren bu kısım, 1981’de tek kelimeyle "feci" dizgi ve mizanpaj rezaleti olarak, müstakil bir şiir –diyelim!- kitabı olarak çıktı. Doğru mânâ ve gelişmiş muhtevası, ardındaki Levhaları kendine bağlayıcı olması yüzünden; ayrıca, devam edebilecek “münşeat” tarzı eserlerin ilki mânâsına gelebilir. Göreceğiz! · Ïd: Bayram. Gidip tekrar gelen, bir kimsede âdet olan şey... “Suya giden yol” ile Kurban bayramı arasındaki mânâ akrabalığı, “müna” kelimesinde görünüyor. Bunun yanında, “çift” ve “Kurban bayramı” mânâsına gelen “şef” kelimesinin ebcedi de, "Salih Mirzabeyoğlu”na denk geliyor... Ve benim hiçbir iradî dahlim olmadan kendiliğinden görünüveren hoş bir tevafuk: “Elimde Mektubat isimli ve alt başlığı Bayramlık olan bir kitab var. Benim eserim imiş, ikinci baskı!”... Hırka-i Tecrîd isimli eserinde mevcut ve seneler öncesine âit bir rüyâ! Mânâda "nefsin fedası” olan “kurban”, her ân fedada olmak gereken nefsin muhasebesi cümlesinden niyetine, “münşeat” tarzına mevzu oluyor! · Mirar: Kerre. Defa. (Ïd)... Ïd: Bayram... Mirar: 441... Kısakürek: 441... Salih Mirzabeyoğlu: 441. İÇİNDEKİLER TAKDİM 1. LEVHA 1981 – ÖNSÖZ Eleştiri – (Yarı Doğru) Eleştiri – (Yarı Yanlış) Önsöz – Son Nefes Nokta – Virgül Bu Saatler Aşk Sözü Aşktı Mihenk Nasibin Akşam Saatleri Biri Daha Gitti Ölüm Yaşamak – Ölüm Söz Meydanı Yumak Elveda’ya Yakın Düştük Olumsuz (1) Olumsuz (2) Hangi Dava Samimiyetsizin Samimiyeti Nuh’un Gemisi Hesab Yeniden Doğuş Ülkenin Birinde Giden ve Gelen Sırmalı’ya Duyuru Bildiri Poetika 2. LEVHA MEKTUB Mektub Tasvir Sana Hayat – Varlık O Gün Bugün 3. LEVHA ALLAH VE İNSAN Veda Haccı Nakil – Akıl Ben Birlik – İkilik Gerçek Dost Dost "Milenyum Dinleri" Ahmak Gerçek İrade Kıskançlık İmân Kalbin Yolu Nesh Üstün İnsan İlâh – İlâhî Marifet Hayvandan Aşağı 4. LEVHA ŞİR VE ÇOCUK Şir Zerdüşt Cemel Çocuk ve Aslan 5. LEVHA CEMİYET Hak ve Halk (1) Kadın ve Erkek Müjdeci İlim ve Kudret Evlilik Hak ve Halk (2) Dürüstlük Köprünün Gerçeği Doğru – İyi – Güzel Çalışmak 6. LEVHA SANATA DAİR Çocuk ve Şair Şair Gönül – Dil Sirkat-i Şi’r Musavvir Resim Güzel İçin Eser 7. LEVHA HİKMET Kelâm Ruh’un Tarifi Gaib Tasarruf – Teshir Kaptan Tebliğ – Telkin – Tahkik Bedahet Sen Düşün Derviş Sözü Şafak Fırtına Yazmak Fazilet İyi – Doğru Şecaat Mübdî – Mucid Gece Azim Niyet Takdir Güzellik Güzellik İstiyorum Can Sıkıntısı Uyanık Şuur Sin Mazi ve İrâde Kader – Ecel Nefs Çocuk – İhtiyar Büyük İyi 8. LEVHA BİYOGRAFİ Künyem Pîrim Can Pazarında Gölge Uyur Gezer Çilem Cüce Şükür Sefiller Oyuncak "En İyi Aktör” Hey Gidi Günler Fanilik İlerlemek (!) Uslanmadım 9. LEVHA ÖFKE VE HİCİV Dünya Bezginleri "Kopma" Lüzumsuzlar Hayat Boş-mu? Allah İçin Buğz Mahpus Hoşgörülü Maymun Yılanlı Kuyudan Sevinin Yıldız Ruh Cimriliği Haram Olsun Pişkin Arsız Tüymediysen Henüz Sahte Dost Alıklar Tontonlar Hürriyet Kitabsız Ağaç Savaş Ceza Manzara Batı 10. LEVHA ÇEŞİTLİ Yazı Aşk ve Korku Gökyüzü Duyuyorum Sanat Türkü Başlamıştır Katib Tâbir Güneş Dostluk Hakkında Sükûnet Adamına Göre Cinler Küçük Adam |